İnsan yalnızlığını en çok ne zaman hissediyor? Yüreğinde taşıdığı çocukluğu ,boncuk boncuk yaşlar arasından,düşüverdiği zaman galiba! Küçücük bir kız çocuğu düşünün.Mutlulukları, acıların gölgesinde yaşamış farkında değil. Mutlulukları yanılgıymıs bilememiş... Bir bayram sabahı son kez sarıldı babasına ve sonra hiçbir bayram sabahı babasının elini öpemedi ve öpemeyeceğini hiç düşünmezdi. Bir gece son kez üzerini örttü babası,bir öpücük kondurdu alnına usulca,saçlarını okşadı. Üzeri açık uyuduğu her gece babası üzerini örtecek sandı. Bir pazar kahvaltısı yaptılar son kez,ardından kitapçılara gittiler. Sonra nice pazar, her pazar yaptıkları gibi kitapçıya gidemedi. Oysa pazar günleri kitapcıya gidilir sanırdı. Karlı bir cumartesi mangalda son kez, o güzelim baba elleriyle yapılmıs balıktan yedi ve on üç yaşından beri bir daha hiç yiyemedi.O tat damağından hiç gitmeyecek sandı. Bisikletten son düşüsün...
"Küçük kara balığın öyküsünü dinleyen ve hep okyanusları düşleyen kırmızı balık"