Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yokluğa uyanmak bazen direnerek

Babam,bir vedayı gizliyormuş, Yolcuymuş,saatini gözlüyormuş Ve bir sabah,kuşlar şehri terketti, Babam,çok uzaklara gitti...."      Bayramlar...Bayram akşamları bazı kız çocukları için sancılıdır. Hiç istemezler bazen ertesi gün olmasını.. Günler öncesinde güzel kıyafetler alınır,temizlik yapılır anneyle birlikte.  Elinde bir toz bezi dolanırsın etrafta heyecanla, Yemekler yapılır,baklavalar açılır ve beklenir  heyecanla bayram sabahı bayram namazından gelen babanın elini öpmek için.   Bazen o sabah hiç gelmez gelmicektir de. Erkenden uyanmak istemezsin yokluğa. Hatta kapatıp gözlerini babasının elinden tutan çocukları görmezden gelirsin o sabah. Kaç yaşında olursan ol bayramlarda küçük kız çocuğu oluverirsin ağlamaklı. Etraftaki herkes farkındadır eksik olduğunun,  Herkesin boğazında bir düğüm belli etmeme telaşları yahut sana daha içten sarılmalar. Bilmezler onlar daha sıkı sarılınca  daha büyük boşluk ...

Belki

Belki, belki toprak üstündeki bir katman gibi unutuş çoğaltır bitkileri ve (ola ki) besler hayatı ormanın karanlık humusu gibi. Belki, belki koşar gelir insan bir demirci gibi ocağa, demirin demirle olan savaşına, kör kentlerine dalmaksızın kömürün, bakıp duran gözlerini kapamadan düşer belki uçurumlara, sulara, minerallere, felaketlere. Belki, fakat benim öğünüm başkadır; benim besinim başka gözlerim kemirmeye geldi unutuşu: Dudaklarım açılır her zamana, ve her zaman, yalnızca bir parçası değildi ellerimde aşınan. Bu yüzden konuşacağım senle çekmek istemediğim acılar hakkında, zorlayacağım yeniden seni yaşamaya yangın yaraları arasında, bir garda yolculukta gibi barınmak için değil, toprağa alınla vurmak için değil ya da doldurmak için yüreklerimizi suyla, fakat bilerek ilerlemek için, aklığı paklığı fethetmek için her zaman anlamlı kararlarla, sevinç için katılığın bir şart olması için, böylelikle yenilmez olacağımız için. Pablo Neruda