Bazen gözlerinizi kapatırsınız ve başlar rüya... Birazdan yağmur yağacaktı. Sevmiyordum yağmuru. Görmeye tahammül edemiyordum. Perdeyi kapatıyordum tam... Geldi. Gördüm onu. Ansızın hemde... Artık nasıl kaçabilirdim ki. Hem kaçsamda bulurdu o beni. Saklanacak yer aradım yine de, bütün kitapların aralarına tek tek baktım bilmediği tek bir sayfa yoktu. Müziğe saklanayım dedim, bütün notalar ona aitti zaten. En son dedim kendime yeni birşeyler yazayım, orada bir dünya kurup oraya saklanayım. Birkaç cümle kurdum.Olmadı. Bilemeyeceği hiçbir ayrıntı bulamadım. Tanıyamayacağı hiçbir yer yazamadım. Her cümlemde olmasada mutlaka kenarından köşesinden yakalıyordu beni. Pes ettim. Onu son gördüğümden farklı değildi. Yeni bir başlangıçtı sadece ikimiz için gelişi... Bazen rüyanızın içinde ansızın geçmişe dönersiniz... “Gidelim” dedi...Gidecektik serseri rüzgarların hakim olduğu bu yerden... “Çocukluğuna sert bir tokat at, ağlayı...
"Küçük kara balığın öyküsünü dinleyen ve hep okyanusları düşleyen kırmızı balık"