“Söz vermi ş tim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da hırstan ba ş ka ne idi ? Burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs hiddet neme gerekti? Yapamadım. Ko ş tum tütüncüye, ka ğ ıt kalem aldım oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük de ğ nekler yontmak için cebimde ta ş ıdı ğ ım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım." Demi ş Sait Faik Abasıyanık Kırmızı Balık’ın ilk macerası aslında yazı yazmak değil, bir balık olmaya karar vermekti. Sessiz, sakin, biraz da unutkan bir balık olmanın keyfini çıkaracaktı berrak sularda lakin yapamadı. Çünkü zaten içinde bu denli güçlü ve karşı koyamadığı hırs, tutku ve aşk varken yapamazdı. Etrafında sesler çoğaldı, yeni balıkçıllar tanıdı, berrak sular yerine kirli suyunda parıltılar aradı kimi zaman cennete ulaştığını sandı kimi zaman cehennemi tattı ve bütün bunlar olurken Yazmasa Del...
"Küçük kara balığın öyküsünü dinleyen ve hep okyanusları düşleyen kırmızı balık"