Sevgili 30 yaşım; Benimle karşılaşmaktan çok mutlu olmayacaksın bugün belki, belki de gülümseyeceksin bilmiyorum ama beni çok iyi tanıyacak ve anlayacaksın. Ben tanımıyorum henüz seni, yalnızca merak etmek ile yetiniyorum. Nasılsın? Her şey yolunda mı? Kendine yakışan saç rengini buldun mu? Yoksa boyuyor musun hala saçlarını? Peki ya senin rengin? Renklerin... Duruyorlar mı hala, yanakların kırmızı kırmızı oluyor mu utanınca? Yoksa griler, siyahlar içinde misin? Biraz yorgun olduğunu tahmin ediyorum, biraz da büyümüş olmalısın. Sen rahat et diye kilolarımdan kurtulmaya çalışıyorum bu ara. Belki işe yaramıştır belki de büyürken bedenin hayallerin küçülmüştür kim bilir. Olsun “hiç kimsenin yağmurun bile böyle küçük elleri yoktur.” Şarkısı bizim şarkımız hala. İçindeki çocuğu merak ediyorum en çok. Ben çok uğraşıyorum bugünlerde sende onunla biraz vakit geçirebilesin diye. Umarım ölmemiştir o çocuk, umarım sende taşırsın onu yarınlarına. Peki ann...
"Küçük kara balığın öyküsünü dinleyen ve hep okyanusları düşleyen kırmızı balık"