Bu yazının amacı kadını, erkeği, özgürlüğü, anneliği irdelemek değil... Bunu yapmak henüz haddim de olmaz zaten. Ben sadece en basite indirgeyip, kadın erkek arasındaki çatışmaları, anne kız arasındaki ilişkilerin kopukluğunun nedenlerini, toplumda insanların insan olarak yer edinemeyişlerinin nedenlerini merak ediyorum ve özne olamayan kimliksiz kişilikler, artık bir nesne konumuna düşmüş ve araştırmadan, sorgulamadan, düşünmeden yaşayan, sadece verilen görevi yapmakla yükümlü, kendi özgürlüğü için, gelişimi için bir şeyler isteme cüretinden yoksun hale gelmeye tahammül edemiyorum. Ütopyalarım arasında kayboluyorum bazen. Sorunlar, fikirler, çatışmalar arasında sıkışıyorum. Özgürlüğü yaşamın bir parçası olarak ütopik hayallerim arasına katıyorum. İstiyorum ki bu kopukluklar herkesi mutlu edebilicek şekilde giderilebilsin. Birey olarak herkesin söz hakkına sahip olduğu bir yaşam alanı hayal etsem ve hayallerde kalmasa. Yaş,ırk,cinsiyet,in...
"Küçük kara balığın öyküsünü dinleyen ve hep okyanusları düşleyen kırmızı balık"