Ana içeriğe atla

Bir Hayata Başlarken İçimden Geçenler Usulca...


   Neden tek taraflı her şey? Bir taraf eksilirken diğer tarafın dolması gerekmez mi? Neden yanlış insanlar değerli ve boş? Sevinç ve dua kötülük ve günah zıt olmalı birbirine ama birbirlerinin sonucu olmuş bu kentte..Nefes alamıyorum gördüğüm her yüzün altında kendini korumaya almış ifadeler korkmayın insanlar ihanet özünüzde. Yaptığınız kötülüklerin günah olduğunu bilip dua edip affedilme umuduyla vicdanını susturan sizsiniz ben değil sevinin!
   Sıcak bir yaz gününde bu soğuk niye? Herkesten saklanmış küçük kar tanesi için mi?Eğer öyleyse erime sakın masum kar tanesi bak her şey senin lehine yaşamak istiyorsan sindire sindire yaşa yalanlarla,ama yoksa sen saklandın diye mi soğuk? İkimizde öyle yitiğiz ki alıp götürse bir yağmur bizi sıcacık tebessümüyle.Kanatlansak kimsesiz bir kente sen erisen boğulsam sende...Ait olmadığımız bu yerde istenmiyoruz belli ki..Gidelim de güneşler açsın onların üzerine yağmurlarımız yeter bize..
    Sonu olan sevinçler gibidir  bizim gibiler için güneş, sonra hep Yağmur! Bu savaş alanında mücadele eden kaybeder.Hadi biz gidelim buralardan kar tanem.Gökyüzünde asılı kalmak bizim işimiz özgürce.Bak gider ayak hayat önümüze seriyor Umudu,Mucizeleri,İnancı ve Sevgiyi..İnanmayalım sakın.Biz umutla beklesekte gelmeyecek  giden sevgili.Mucizeler inancı olan için gerçekleşir.İnanacak ne kaldı ki ! Sevsem şimdi bu seferde sevdiğim için kaybedeceğim.Çabalasam olmadık başarılar kazansam neye yarayacak?Bizim gibi görünen her şey çok uzakta.Şimdi anlıyor musun beni? Yalnız bırakacak bu hayat bizi gitmezsek.Her gün güneş açacak tepemize yağmurlar gelmeyecek,özleyeceğiz hep daha çok şey isteyecek ve Bekleyeceğiz mutluluğu o bize yukarıdan nanik yaparken.Yok işte bir anlam  bu hayatta ama benimle gel göstereyim sana!
   Biraz daha bekle; öyle güzel ve berrak ki yüzün yeryüzüne ait olamazsın sen masum bir aşk gibisin gider ayak..Kristal gülümseyişini de hadi bırak kenara kıyamayacağım yoksa Ama biliyorum yaklaşan ölümünün güzelliği bu... Ancak hayatla dalga geçerken güzel olunur onu severken inanırken Değil..Hazır mısın?Gidelim artık...!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gözyaşlarımızın Tadı Aynı...

  İki kadın ağlıyor şimdi kuytu köşelerinde benliklerinin..Aslında hep ağlayan iki kadın kimi zaman gözyaşlarıyla kimi zaman içten içe.hep yanarak hep eksiklerle.Aynı bedende dokuz ay yaşamıış iki kadın...Biri gerçekten eksik diğeri eksik olmadığı halde bosluklar yaratıp eksik olma çabasında.   Ağlıyorlar çünkü sarılamıyorlar birbirlerine bir sarılsalar şöyle eskisi gibi, hani o ilk karşılaşmalarındaki gibi hafifleyecek acıları merhem olacaklar birbirlerine...   Sadece susuyorlar yada sözcüklerini yalnızca birbirlerini incitecek cümlelerde kullanıyorlar...Nasıl da benziyorlar bir o kadar da uçurum var aralarında...   Biri gerçekten sevmiş,sevilmiş,yolunun yarısına gelmişken kaybetmiş,biri herşeyin başında pes etmiş yazık...ne sevmeye gücü var nede sevilmeye ömrü yetecek.   Acıları aynı aslında çok değer vermek insanlara,canından parçalarına ama sonunda hep kaybetmek,hiçbir karşılık görememek onca fedakarlığa...   Öylece izl...

Mutlu Yıllar Kırmızı Balık

Bir zamanlar bende kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanırdım. Kaç metreydi ki benim yokluğum? Oysa ben benim yokluğumdan dünyaya Yalnızca bir elbise çıkar sanmıştım. Sonunda ben de alıştım. Ah…dedim sonra, Ah! İşte Böyle böyle Büyüyorum Dedim Bir gündüz geliyor Bir gece… Gitti... Gidiyor... Gidecek... Neler geride kaldı ve daha neler gelecek… Büyürken geniş ufuklar hayal ediyorum. Öteki olabilmeyi, yerine koyabilmeyi, geride durabilmeyi öğreniyorum. Oysa… Denizlerle avunmayan bir martı cesareti lazım şimdi. Doğum günü mumlarını üfledi bugün Kırmızı Balık Kutlu olmadı Ama Her ne olursa olsun Doğum günleri kutlu olmalı O halde Kutlu Olsun …

O Lokum Alınacak

  Dokuz yıl önce de hava kışa rağmen böyle güzeldi bu zamanlarda ve ben geçen bu dokuz yılın her bu zamanlarında üşüdüm. Biraz da büyüdüm. Büyümenin gitgide daha fazla kabullenmek olduğunu öğrendim.  Babamın ölümü  yalnızca göz yaşartan bir yorgan altı korkusu olmaktan çıkıp gerçeğe dönüştüğünde “ Bir gün geri gelecek … geri gelecek” derdim küçükken ve buna sahiden inanırdım.   Annem elbiselerini verirken birilerine çok kızmıştım. Kalan sigarasını gelip bitirecek diye hiç dokunmadım. Çok sabrettim o günden bu güne.   Çok bekledim cam köşelerinde. Gelmedi.  Ben böyle sayıklarken bir gün baktım büyümüşüm ansızın ve o bir gün geri gelecek cümlesi  “ Bir gün ben onun yanına gideceğim ” olmuş.    Eğer birini bekliyorsan her şeyi yavaştan alırsın, ertelersin, yemeğe başlamazsın, hiç bir plan yapmazsın ansızın gelebilir evde olmalısın. Ama eğer ona gideceksen ardında yarım kalmış hiçbir şey bırakmazsın...