Ana içeriğe atla

Eskiden Olsa...

Az öğrenmeliyim, az soru sormalı, hic beklememeliydim.ama, 
Bir sabah bunları yaptım.kazanılmış nefretlerin övüncü şimdi aynalara. ve bir de utanç.

  Ben herşeyin farkındayım.Hiçbir şeye tahammülüm yok kendime bile.Hissediyorum ben,görüyorum işte içini eskiden olsa görmezden gelirdim belki.Ben artık bunları düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi.Yeni bir başlangıcın diğer bütün sonlarımla aynı olmasına seyirci kalamıyorum.Herşey yolundaymış gibi davranmalar sinirlerimi bozuyor artık.Kaybettiklerime mi üzülmeliyim yoksa günden güne,göz göre göre önümden geçip gidenlere mi...Günlerdir susturuluyorum sanki artık konuşmam gerek diyorum, kendi kendime konuşup uyuyorum.Bakma böyle isyan ettiğime hiç olmadığım kadar sakinim aslında hala yazmaya gücüm var. Sen benim suskun zamanlarımı görmedin henüz.İçimdeki bu yaraların hiçbirini sana ait değil biliyorum ama yenilerini sen ekleme diye bütün endişem...
 Aynıyız seninle aslında.Sanki bir kez daha kaybetmemek için kendimizden vazgeçmeye çalışıyor gibiyiz.Tanıdık işte yaraların,cümlelerin, ürkek abartılı bir sevkat var ses tonunda.
Biliyorum ben, hissediyorum.Ben zaten bıkmıştım,o üç harfli sözcüğü atalı çok oldu lugatımdan.
Sen çok güzelsin sadece,yüzüne baktığımda huzur buluyorum.yanımda kal istiyorum.Ben senelerce yalnız olabilirim.İstersem bunu başarabilirim.Yada eğer biriyle olmak istiyorsam tam anlamıyla onunla olurum.Mesela seninleyken yalnız olmak veya yalnızken seninle olmak bana göre değil.
   Salak gibi davranırım ben bazen.Anlamıyormuş gibi karşımdakini.
Sırf o güzel anlar çabuk bitmesin diye,gerçeklik biraz daha sürsün diye rol yaparım.Kandırıveririm işte.Farkında değil miyim sanıyorsun bana baktığında aslında kocaman bir boşlukta olduğunu gözlerinin,Yanımdan ayrıldığın an onu deliler gibi özlediğini bilmiyor muyum sanıyorsun...Hergün onun hakkında birşeyler duymak için can attığını farkedemiyor olabilir miyim? Nasıl bilmem öyle tanıdık ki bu duygular seni yargılayamam.Benim yaralarım yok mu sanıyorsun,her gece huzurla uyuduğumu mu düşünüyorsun...? Herşeye rağmen cesur ve cömert davranıyorum sana ama 
Gözlerinden ben silemem o izleri.Zamanı geldiğinde farklı bakarlar zaten.Ben öyle iyi tanırım ki bu gözleri...
    Eskiden olsa eksik hissederdim kendimi,beni umursamazlığın can sıkıcı olurdu,ah ben nasılda göremedim o izleri derdim ve sana bunları hiç söylemezdim gururum incinirdi çünkü.Neden böyle oldu derdim... ama sakinim bir dost gibiyim karşında seni anlayabilen biri. üstelik artık neden sorusunun cevabını biliyorum.Artık kendimi suçlayamam ben hata yapmıyorum çünkü ben kusursuz olmak için çabalıyorum onca yarama rağmen.Eskiden olsa kendimi anlatamak için çırpınırdım sen bilmezsin benim o hallerimi.Bakışlarım,süslü kelimelerim vardı serebilirdim önüne.Sen kıymetini bilirdin veya görmezden gelirdin.Bu kez hiçbirini yapmadım yorgunum.Sadece durdum ve bir kez olsun benim önüme serilsin istedim,hikayeler bana anlatılsn istedim.
Yapmadın,yapmıyorsun.Sende yorgunsun biliyorum içten içe seviyorum bu halini.Birbirimizden yanlış zamanda yanlış şeyler bekliyor olmamızı komik buluyorum bazen.Seni beklerken mesela bir an kendimi kaybedip endişeleniyorum.Sonra hemen toparlanıyorum.Kendimi bırakırsam en zavallı,en korkak,en düşkün yanımla kalakalırım biliyorum.
    Yalnızca beni önemse demiyorum sana ama içinde o varken,onu düşlerken yanımda olmana tahammülüm yok.Kendime de yok.Belkide benim sanrılarım bunların hepsi ama hissediyorum işte yolunda gitmeyen birşeyler var benim bütün  rollerime rağmen.Bu davranışların,içimde ki güzel duyguları,düşlerimi öldürenleri hatırlatıyor bana.Tıpkı onlara benziyorsun.Alınganlıklarım,incinmelerim geliyor aklıma.Hiç yol alamadığımı farkediyorum.Aynı boyutta tekrar tekrar yaşanan acılar...Masum yüzüne yakıştıramıyorum kötülüğü.Farklı olabilirdi diyorum.İnan dostça konuşuyorum seninle...Benziyoruz ya hani bu duyguları hep yaşattılar ya hani ikimizede işte şimdi sen onlar gibi olma istiyorum.
    Doğru olanı yapmak,söylemek her zaman mutlu etmez insanı.İnan bende mutlu olmuyorum sana bunları söylerken,düşün istiyorum sadece.Ya ol hep yanımda sarmaya çalıs yaralarımı yada bırak senin açmadığın yaralarım kabuk bağlasın artık ....!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutlu Yıllar Kırmızı Balık

Bir zamanlar bende kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanırdım. Kaç metreydi ki benim yokluğum? Oysa ben benim yokluğumdan dünyaya Yalnızca bir elbise çıkar sanmıştım. Sonunda ben de alıştım. Ah…dedim sonra, Ah! İşte Böyle böyle Büyüyorum Dedim Bir gündüz geliyor Bir gece… Gitti... Gidiyor... Gidecek... Neler geride kaldı ve daha neler gelecek… Büyürken geniş ufuklar hayal ediyorum. Öteki olabilmeyi, yerine koyabilmeyi, geride durabilmeyi öğreniyorum. Oysa… Denizlerle avunmayan bir martı cesareti lazım şimdi. Doğum günü mumlarını üfledi bugün Kırmızı Balık Kutlu olmadı Ama Her ne olursa olsun Doğum günleri kutlu olmalı O halde Kutlu Olsun …

La fille sur le pont

    "kötü yollar yoktur, kötü rastlantılar vardır." Size bir film anlataca ğ ım. Hakkında saatlerce konu ş ulabilecek,sayfalarca yazı yazılabilecek, gerçek gibi ve bir o kadar masalsı bir film.    Fransız filmleriyle ilk tanı ş mam her genç kız gibi, Audrey Tautou yani nam-ı de ğ er Amélie sayesinde olmu ş tu ve sonra Fransız sinemasını sadece Amélie’den ve Alain D elon'dan ibaret sanmamak için o gün bugün hala izlemekten vazgeçemedim.  O dura ğ an halleri,  Fransızcanın  insanı alıp götürmesi,  mutlu  son, e ğ lendirme, sürükleyicilik gibi kaygılar ta ş ımaması,abartıdan uzak yalın  senaryolar  ve oyunculuklarda eklenince en sevdi ğ im filmleri yapan millet olup çıktılar.   İş te  s enaryosunu Serge Frydman ’in yazdığı,  yönetmenli ğ ini  Patrice Leconte ’nin yaptı ğ ı, 1999 yapımlı,  Vanessa Paradis( Adele)  ve  Daniel Auteuil (Gabor)  isimli fransiz oyuncular...

Kuş Koysunlar Yoluna

"Öyle  güzelsin  ki  ku ş  koysunlar  yoluna" Bir  karga  bir  kediyi  öldüresiye  bir  oyuna  davet  ediyordu. Hep böyle mi bu? Bir   ş eyden kaçıyorum bir   ş eyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerle ş emiyorum, kendimi bir yer  edinemiyorum,  kendime bir  yer... Kafatasımın içini,  bir  küçük  huzur  adına  aynalarla kaplattım, ölü ben’im  kendini  izlesin  her yandan,  o  tuhaf  sır  içinden! Pani ğ ini  kukla yapmı ş  hasta  bir  çocu ğ um  ben. Oyunca ğ ı  panik  olan  sayın yalnızlık  kendi  kendine nasıl da e ğ lenir. Niye izin vermiyorsun yoluna ku ş konmasına niye  izin  vermiyorum  yoluma  ku ş  konmasına niye  kimseler  izin  vermez  yollarıma  ku ş  konmasına? "Öyle güz...