
Oysa taptazecik başlamıştım.Sabırlı bekleyişlerim vardı derindekileri.Yakmazdı içimi çığlık çığlığa okunan Ah'lar!
"Böyle böyle ulaşacaksın içindeki derinliğe"dedi içimin derinlikleri.
Bende isterdim oysa en yorgun, en kızıl halimle sesine değebilmeyi,eğilip öpebilmeyi alnından,geçmişi geleceği yok sayıp bugününün içinde büyümek göğsünde,sessice uzanmak yanına kimseler görmeden...
Ancak olmuyor yüzüme düşürdüğüm senle...
Bilir mi yağmur kokusunu toprağın, düşmeden önce? vazgeçebilir mi düşmekten o kokuyu çektikten sonra sineye?
Kendimle girdiğim bütün savaşlardan yenik çıktım ben.Bir filmin ortasından,bir aşkın yarısından çıkar gibi,anlaşılmaktan korkan nesneler gibi...
Bir sabah kalktığında yanımda olmayanın hayaliyle yaşamak...ömrüme kazıdığı üç harfli bir sözcüğün ağırlığını taşımak...Olmadık düşler yakıştırması hayatın bana ...
Bir valizin içinde bekleyen endişeyim ben.Gecikmiş bir kenttim, sana hep gece gelen ve herşeyi simsiyah gören...Geriye dönüşlerden yoksun...Hiçbir zaman yeniden yeniden yaşanılmayacak olan,yeniden koklanamayacak...Boynuna astığın yokluk kolyesiyim ben...Herkesin ücra köşelerinden yalnızlıklarını toplayıp sana uykunda getirenenim ben...Uykunum ben senin...Ruhumu düşürdüm kırmızı bir yağmurda ellerine bulunamayanım şimdi...Sana uçurumlar bağışlayabilirim yinede. Burada sana tutuştum.Sen yoksun!
Sen bendeyken elllerinin öyle dağınık durmasından korkuyorum.Benden gittiğinde de...Bende kaybolduğun zamanlar,dönemeyeceğinden korkuyordum.Olup biteni anlamamın yolu oldun sonunda...
Lakin hiç kimse gelmedi.Orada öylece kaldı gece.Akşamüstleri hep yenilgiyle döndüm evime.Hep son kez bakışlarım oldun.Baktım her vedanın sonunda geçmişe,Sürdüremeyeceğimiz olanlara baktım durdum.Mağrur bakışlarındaki kırgın aynaları gördüğüm gün soyut idamlar yarattım kendime... Kestim ayak bileklerimi, hep daha uzağa gidebileceğim günün umuduyla...Deli rüzgarlar esiyordu senin olmadığın sokaklarda ve ben haykırıyordum durmadan kimse duymadı.Hiç kimse gelmedi sen yokken..Doğru ya bir teknenin yakarışıyla mı insafa gelecekti koskoca fırtına!
Kaçmıştın...Yaşanmamışları hayalinde yaşanmışlardan daha kalıcı anılara dönüştüreceğini umarak.Öyle birşey olamaz dedim sana.Yalanlar üzerine yeni hayatlar kuramazsın dedim sana.Ellerimden vazgeçmem isteniyordu şimdi.Gözlerimden vazgeçmeliydim.Çocuklarımdan vazgeçmem isteniyordu. Neyi yitirmiştim ki? Neyi arıyordum? İnsanca yaşama istediğimin bedelini ağır ödüyordum seninle...Ve hiç kimse gelmedi.Başka kadınlar,başka adamlar geçip gidiyordu ömrümden.Benimse yoktu yolum başka.Kalmadı gidecek yerim.İyiki aklıma gelmiyor hiç seni unutmak.İyi ki başka hayatlardayız.Nazım'ın dediği gibi "Mesela denerken damarlarında bir serumu/ölmek ayıp olur mu.." ?
Yorumlar
Yorum Gönder