Ana içeriğe atla

Biri sorularıma cevap verebilir mi?

  Sabah uyandığımda tir tir titremekten nefret ediyorum 
ve kötü rüyalardan.
Özlemenin kokusu var mıdır? 
Ya da yan etkileri? Mesela üşütür mü yaz sıcağında.
Aklını yitirecek gibi olur musun şayet kaldıysa...
  Odamda tek basıma dans ederken ürpertici yalnızlığımla boğuluyorum sessizliğinde...
Ne zaman küçük bir nokta haline geleceksin bende 
ve kaybolup gideceksin fütursuzca..
Cümlelerim eksiliyor gitgide sesim kısılıyor,hisselerim ise körelmekte.
Yokluğunla bile zarar verebilensin bana ve masum hayallerimin faili meçhul katili  rüyalarımın ise ta kendisi..Y
aralarımı kapatmak için çabalıyorum sende çabalıyorsun
 Ama uzaklastıkça acıtıyorsun işte Eskidikçe yüzün daha çok yakınımda her yerde
 Onun yüzünde ve ötekinin yüzü olmakta..
Birçok yüzlerin var senin çünkü herkese yakışmakta herkes olabilen...
 Kimi zaman mutlu eden kimi zamanda öldürülesi. 
Her şey için çok geç olması beni deli etmekte...
 Hatalarını yanlışlarını hatırlamak istemiyorum her yeni sabaha uyandığımda..
Herşey apaçık ortada olsun istemiyorum.
Hayatın ne olduğunu anladım demek için çok erken ama 
Ölmüş gibi hissettirmenden bıktım.
Ağzım yalanlarla dolu gözlerimde yalan perdeleri örtülü 
ve Kalbim oda artık Yalancı ben bile inanıyorum bazen yalanlarına..
Başkalarına süslü konuşup sana Susuyorum yanarak..
Gözlerinden öpüyorum... 
Dönüşü yok biliyorum...
Sandım ki bir gün olur yalanlarını unuturum ama unutturmuyor 
hayat işte 
keske ölebilsem...

Yorumlar

  1. o kocaman gülümsemeyi çalan adam, umarım aynı acıyı o da hissediyordur.
    ölünmüyor ama daha sağlam olunuyor

    beni bana anlatmışsın yukarıda, yüreğine sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Bazen hiç adil davranmıyor hayat işte birilerinin yüreğine acı tokumları serpiyor birilerine ise hissetmemeyi,unutmayı,ve her durumda mutlu olmayı öğretiyor.O kocaman gülümsemelerimiz geri gelicek birgün...Seninde yüreğine sağlık kırmızı rujlu kız sözcüklerini saklıyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gözyaşlarımızın Tadı Aynı...

  İki kadın ağlıyor şimdi kuytu köşelerinde benliklerinin..Aslında hep ağlayan iki kadın kimi zaman gözyaşlarıyla kimi zaman içten içe.hep yanarak hep eksiklerle.Aynı bedende dokuz ay yaşamıış iki kadın...Biri gerçekten eksik diğeri eksik olmadığı halde bosluklar yaratıp eksik olma çabasında.   Ağlıyorlar çünkü sarılamıyorlar birbirlerine bir sarılsalar şöyle eskisi gibi, hani o ilk karşılaşmalarındaki gibi hafifleyecek acıları merhem olacaklar birbirlerine...   Sadece susuyorlar yada sözcüklerini yalnızca birbirlerini incitecek cümlelerde kullanıyorlar...Nasıl da benziyorlar bir o kadar da uçurum var aralarında...   Biri gerçekten sevmiş,sevilmiş,yolunun yarısına gelmişken kaybetmiş,biri herşeyin başında pes etmiş yazık...ne sevmeye gücü var nede sevilmeye ömrü yetecek.   Acıları aynı aslında çok değer vermek insanlara,canından parçalarına ama sonunda hep kaybetmek,hiçbir karşılık görememek onca fedakarlığa...   Öylece izl...

Mutlu Yıllar Kırmızı Balık

Bir zamanlar bende kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanırdım. Kaç metreydi ki benim yokluğum? Oysa ben benim yokluğumdan dünyaya Yalnızca bir elbise çıkar sanmıştım. Sonunda ben de alıştım. Ah…dedim sonra, Ah! İşte Böyle böyle Büyüyorum Dedim Bir gündüz geliyor Bir gece… Gitti... Gidiyor... Gidecek... Neler geride kaldı ve daha neler gelecek… Büyürken geniş ufuklar hayal ediyorum. Öteki olabilmeyi, yerine koyabilmeyi, geride durabilmeyi öğreniyorum. Oysa… Denizlerle avunmayan bir martı cesareti lazım şimdi. Doğum günü mumlarını üfledi bugün Kırmızı Balık Kutlu olmadı Ama Her ne olursa olsun Doğum günleri kutlu olmalı O halde Kutlu Olsun …

O Lokum Alınacak

  Dokuz yıl önce de hava kışa rağmen böyle güzeldi bu zamanlarda ve ben geçen bu dokuz yılın her bu zamanlarında üşüdüm. Biraz da büyüdüm. Büyümenin gitgide daha fazla kabullenmek olduğunu öğrendim.  Babamın ölümü  yalnızca göz yaşartan bir yorgan altı korkusu olmaktan çıkıp gerçeğe dönüştüğünde “ Bir gün geri gelecek … geri gelecek” derdim küçükken ve buna sahiden inanırdım.   Annem elbiselerini verirken birilerine çok kızmıştım. Kalan sigarasını gelip bitirecek diye hiç dokunmadım. Çok sabrettim o günden bu güne.   Çok bekledim cam köşelerinde. Gelmedi.  Ben böyle sayıklarken bir gün baktım büyümüşüm ansızın ve o bir gün geri gelecek cümlesi  “ Bir gün ben onun yanına gideceğim ” olmuş.    Eğer birini bekliyorsan her şeyi yavaştan alırsın, ertelersin, yemeğe başlamazsın, hiç bir plan yapmazsın ansızın gelebilir evde olmalısın. Ama eğer ona gideceksen ardında yarım kalmış hiçbir şey bırakmazsın...