Ana içeriğe atla

Küçük Kız Biraz Konuşalım Seninle...

 Hey sen küçük kız...! sana diyorum birazcık dinle beni artık! Bir kadın olma vaktidir şimdi.Yollara düşme zamanı özel zamanlardan geçiyorsun.zorunlu gidişlerin var hayatta ve terkedilişler ancak acılarının tortularını temizle üzerinden, yapışıp kalmış irinlerini akıt yak gitsin. 
Bedeninin acılarından değil ruhundan bak birazcık dünyaya.Hazan gibi usulca düşüp kalkıp durma sonbahar yaprakları misali ağlayarak ve çatlayarak...
 Susuzluk belki senin ki yazgıya inkar ama senden başka yok inan bana ve başka türlü yaşayabiliceğin bir hayat.
Öylece bekleyen de yok seni senin beklediğin gibi...Kaldır kafanı içinden bak şu dünyaya ve insanlara!
Görebilirsin gözlerin var.Duyabilirsin kulaklarında,sadece yalanlara kapat onları görme ve duyma
Huzurla uyan artık bir sabah... Gözlerini açtığında hayallerin olsun karşında ve pes etme, vazgeçme artık yaşamaktan...
Hala çocuksun biliyorum incitilmek iyi gelmiyor sana..çocuk olmak en zoru aslında. Korkarsın herşeyden suursuzca ve pembe değildir rengi dünyanın.
Vazgeçmek yoktur lügatında bilirim.Gözyaşların silahındır süzüldüğünde yanağına senin oluverir istediğin ...
Dayanılmaz bir çocugun gözyaşlarına.Kanatların vardır ve uçarsın geleceğe sonra... 

 Gerçekçi ol bırak doğmamış çoçugunun hayallerini kurmayı,o adam senin gibi sevemedikten sonra hiç gelmesin. 
Elinden tutmak yerine bırakıp giden bir adam için soluksuz ve sonsuzca küfür etmekten vazgeç ne olur.
Yeni başlıyosun daha ne adamlar acıtıcak canını ve senin canlarını acıttıkların dikilecek karşına.. 
Gülümse sadece artık içten bir gülümsemeni bekliyor sadece hayat.Aldırma işte...aldırma içindeki iyilikleri, 
başlarına verme mutluluklarını ve an 'larını.Herseyi sil demiyorum anılar kalsın... göğsüne saplandı onlar istesende gidemezler artık... Minik çıplak bir ayaktaki küçük bir doğum lekesi onlar.Sana sayfalar dolusu yazmaktan bıktım küçüğüm biraz anla artık beni yoruluyorum.

  Bu gece senden beklenmedik bir şey yap bağırarak dök pişmanlıklarını ortaya.. Sigarandan çektiğin o nefes gibi derin olsun iç çekişlerin.en kendin olan hangisiyse maskelerinden onu şeç.
Geceleri kabuslar görmek için bekleyip durmak yakışmıyor sana.
Ayrılık kadar büyü,aşk kadar yan,acıların kadar sus ve sonunda sen gibi kal...
Şimdi sana bu dünyayı hediye ediyorum;
Mutlu sonla biten hikayeler yazdım senin için,
İstemeyeceğin herşeyi sınır dışı ettim üzerinden,
Neyin ne kadar olmasını istersen o kadar yaptım.
İstediği yapıldığı için ağlamayı bırakan bir cocuğun huzurunu koydum gözlerine.
Canın tenindeyken henüz bitir şu işi göreyim seni...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kırmızı Baladlar

                     Ben, kendine dokunan ve kendiyle çoğalan her aşka kalbini veren kadın ... Doğru muydu hayaletlerin her kaybedişi görünür kıldığı...  Bu odada ve bu sonsuzlukta nasıl çılgınca dileniyorum hayatı!...  Eğer  yağmur  yağınca içeri gireceksen seninle gitmem uzak ülkelere.  Ya da gölgelerine sığınan evimde yeşermeye çalışan canlı bir kaktüsü şımartırken,  rüzgara eğimli bir mektup düşürmezsen  penceremden ; seninle yaşayamam aşkı.  Öylesine zor bir uyku şimdi seni düşünmek.  Sarılışlarıma yanıt olarak içebilir misin gözyaşlarımı...  Ama dur!...  Tenin sıcaklığında kaderime bulaşacak bir iz bırakacaksan;  dur ve yalnız ürpertisini yolla gerçeğin...  Belki de sana gelmek yerine saçlarımı boyatmalıydım .  Bir  şiir  bırakmak için, tıpkı o şarkıda olduğu gibi; sadece beni  sev   diye... İnan adaletli değil hiçbir alışveriş....

Var Olmak

Düşünmekle hiç bir şeyi var edemezsin... Yazacağım  basit şeyler zaten vardır.    Tamamı basit, daha önce söylenmiş veya yazılmış olabilir hatta bunların hepsi bile olabilir. Herşeyi basite indirgemekle kolaya kaçarsın ve meselelerden uzaklaşırsın. Basit düşünebilmek en güzel başlangıcımdır. Başlangıçlarla aram çok iyidir. Bir başlangıç yapmaya çabalarım. Yol aldıysam ise başladığım noktaya ışık hızıyla dönerim. Sonlara hiç varamamak için çok çalıştım ve var olmak... Güneş sabahları doğudan doğar. İnsanlar sabahları uyanırlar. İşe giderler. Çalışmak vardır. Ayakkabı giyerler bazen siyah bazen kahverengi. Bazen beyaz, bazen kırmızı arabalara binerler bazende mavi ayakkabı giyerler. Trafik vardır. Hava vardır. Su vardır tabi. Bazen yağmur yağar ya da kar. Kış vardır karanlık ve ışıksız. Kışları hava erken kararır. Evlere gidilir. Sıcacık çorbalar içilir, Şeftali yenir. İnsanlar çizgili ya da başka desenli kumaşlardan pjamalarını giyerler. Masallar vardır. Pikniğe g...

Tuttum Bir Şiir Yazdım

Tertemiz bir kağıdı sözcüklerle karalamak kolaydır da, Mürekkebine gözyaşlarını katık edip şiir ile aydınlatmaktır zor olan Asi dir sözcükler toparlayamazsın kimi zaman, ancak bir düş düşer aklına şiir oluverir yinede… Sözcükler bile anlamlarını ararken ben tuttum sana şiir yazdım dua eden çocuk gibi içten…. Şiirim dua oldu, Çocukların duaları yanıtsız kalmazdı,benim şiirim sensiz kalmadı Tuttum sana şiir yazdım,sonra oturdum dua ettim Dua yazdım şiir oldu,şiir ettim dua… Duasından uyandı çocuk,şiirimle uyudu… Yeni güne uyanmak nasıl zor ise,senin uykuna şiir olmak öyle kolaydı, Aslında sen uyurken şiir kolay,şiir zorken senin uyanman olasıydı Ben sana tuttum şiir yazdım,sözcüklerim öyküye kaçtı, Sonra kahramanlarım öyküden kaçtı,öykü şiir olarak kaldı Sözcükler şiir olurdu da, Şiir, şiir olmaktan sıkılır sen olurdu Senin güzelliğinin şiir olması kolaydı da,seni sana şiirle anlatmak zordu Bir bahar melteminin, mayısın en güneşli gününde bir şiir o...