Savaşçı, kaybolur musun sırlar içinde?
Karanlık sokakların serin ve mutlu sabahlarında,
çiğ damlalarının arasında ne aradığını
bilen bir tek sen misin?
Simsiyah bir pardüsü ile ceylan kadar ürkek gezersin..
Gözlerinde kimse bir şey göremez,
kapkara bir sabırdan başka...
Sen kendini Sever misin?
Sokakların yalnızlığında,
arkandakilerle nasılda cesur savaştın.
Yıkıldımı düşmanların?
Damlar üzerinde kovalarken bir kargayı,
sen dünyayı bırakmadın mı?
Simsiyah gökyüzü boşalttı içindeki tüm yağmuru
ve dehşeti senin üzerine ve
sen dinmedin,yorulmadın,bıkmadın.
Direndin,direnmenin sonuna varamadın..
Yapayalnız evlerde korkuyu bekler zalimlerin yüzleri.
Senin gölgen midir,kapıları ve pervazları sallayan?
Arka odadan mı gireceksin şimdi bu hesaplaşmaya yoksa,
kapıyı birden açıp mı yıkacaksın dehşet duvarlarını üzerime?
Korkak taklidimi yapacaksın yoksa?
Bin yıllık bir duayımı taşıyorsun iç cebinde,neden sana bir şey olmuyor?
Zulmün can evinde bir toplantı varda sen yok musun?
Onların ziftli mutluluğunu dağıtmaya geldin,onları kaçışırken görmedin mi?
Seni artık herkes tanıyor,sen savaşçısın.
Peki yüzün nerede?Nerede düşürdün yüzünü sen?
Gecelerin tadını en çok sen bildin.
Bu gece bir evde misin yoksa sokaklarda bir zavallı gibi kıvrılıp yatar mısın?
Güçlü müsün,dayanıklı mı?
Savaşçı sen kimsin?
Bir bekleyenin var mı,sevenin?
Seni terk etmemeye direnen bir sevgilin?
Minik elli çocuklar koşar mı bir yerde beklerken babasını?
Savaşçı,senin gölgen var mı?
Gözyaşların bu yağmurlar mı?
ve Savaşçı sen hiç Aşık oldun mu?
Yorumlar
Yorum Gönder