Ana içeriğe atla

Savaşçı


   Savaşçı, kaybolur musun sırlar içinde?

   Karanlık sokakların serin ve mutlu sabahlarında,
çiğ damlalarının arasında ne aradığını 
bilen bir tek sen misin? 
Simsiyah bir pardüsü ile ceylan kadar ürkek gezersin..
Gözlerinde kimse bir şey göremez,
kapkara bir sabırdan başka...
Sen kendini Sever misin?
   Sokakların yalnızlığında,
arkandakilerle nasılda cesur savaştın.
Yıkıldımı düşmanların?
Damlar üzerinde kovalarken bir kargayı,
sen dünyayı bırakmadın mı?
Simsiyah gökyüzü boşalttı içindeki tüm yağmuru 
ve dehşeti senin üzerine ve 
sen dinmedin,yorulmadın,bıkmadın.
Direndin,direnmenin sonuna varamadın..
   Yapayalnız evlerde korkuyu bekler zalimlerin yüzleri.
Senin gölgen midir,kapıları ve pervazları sallayan?
Arka odadan mı gireceksin şimdi bu hesaplaşmaya yoksa,
kapıyı birden açıp mı yıkacaksın dehşet duvarlarını üzerime?
Korkak taklidimi yapacaksın yoksa?
Bin yıllık bir duayımı taşıyorsun iç cebinde,neden sana bir şey olmuyor?
   Zulmün can evinde bir toplantı varda sen yok musun? 
Onların ziftli mutluluğunu dağıtmaya geldin,onları kaçışırken görmedin mi?
Seni artık herkes tanıyor,sen savaşçısın.
Peki yüzün nerede?Nerede düşürdün yüzünü sen?
   Gecelerin tadını en çok sen bildin.
Bu gece bir evde misin yoksa sokaklarda bir zavallı gibi kıvrılıp yatar mısın? 
Güçlü müsün,dayanıklı mı?
    Savaşçı sen kimsin?
Bir bekleyenin var mı,sevenin?
Seni terk etmemeye direnen bir sevgilin?
 Minik elli çocuklar koşar mı bir yerde beklerken babasını?
   Savaşçı,senin gölgen var mı?
   Gözyaşların bu yağmurlar mı?
   ve Savaşçı sen hiç Aşık oldun mu?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gözyaşlarımızın Tadı Aynı...

  İki kadın ağlıyor şimdi kuytu köşelerinde benliklerinin..Aslında hep ağlayan iki kadın kimi zaman gözyaşlarıyla kimi zaman içten içe.hep yanarak hep eksiklerle.Aynı bedende dokuz ay yaşamıış iki kadın...Biri gerçekten eksik diğeri eksik olmadığı halde bosluklar yaratıp eksik olma çabasında.   Ağlıyorlar çünkü sarılamıyorlar birbirlerine bir sarılsalar şöyle eskisi gibi, hani o ilk karşılaşmalarındaki gibi hafifleyecek acıları merhem olacaklar birbirlerine...   Sadece susuyorlar yada sözcüklerini yalnızca birbirlerini incitecek cümlelerde kullanıyorlar...Nasıl da benziyorlar bir o kadar da uçurum var aralarında...   Biri gerçekten sevmiş,sevilmiş,yolunun yarısına gelmişken kaybetmiş,biri herşeyin başında pes etmiş yazık...ne sevmeye gücü var nede sevilmeye ömrü yetecek.   Acıları aynı aslında çok değer vermek insanlara,canından parçalarına ama sonunda hep kaybetmek,hiçbir karşılık görememek onca fedakarlığa...   Öylece izl...

O Kadının Bir Kalbi Vardı

  Yüzünde ilk kez gülen gözler taşıyordu kadın. Tebessümü kahkahalara dönüşmeye can atıyordu. Gökyüzünde parlayan nesneler keşfetti. Baktı şöyle ne kadar da büyüktü sonsuzluk. İlk kez dar gelmedi ona dünya. Yorgun, eski, usamış ve soğuk şehrine baktı, sevkatle sarıldı sıkı sıkı. Gitmek istemiyordu artık onu yüzüstü bırakıp. Üzgün ve mutlu insanların nefesleri karışmıştı havaya hepsini içine çekti. Acılarına ortak oldu,içindeki huzurdan ve sevgiden bir nefes hazırlayıp bıraktı boşluğa, yerini bulurdu elbet umutsuz olanların yüreğinde.   Büyük bir savaş içindeydi kadın.  Belki de bu hiç olmamalıydı dediği zamanlarda çıkıp ona bir şeyler anlatmaya çalışan ve ne yazık ki hiç bir zaman başarılı olamayan insanlarla paylaştığı bir savaş… Gönderdiği mektupların içinde saklardı duygularını. Bir çocuğun umuduna sahipti kadın ve hiç kimselere yazdığı mektuplarda saklardı kendini.. Elbet bir gün geçecekti öyle değil mi insan kendine ümit vermeliydi çünkü insanın ken...

Mutlu Yıllar Kırmızı Balık

Bir zamanlar bende kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanırdım. Kaç metreydi ki benim yokluğum? Oysa ben benim yokluğumdan dünyaya Yalnızca bir elbise çıkar sanmıştım. Sonunda ben de alıştım. Ah…dedim sonra, Ah! İşte Böyle böyle Büyüyorum Dedim Bir gündüz geliyor Bir gece… Gitti... Gidiyor... Gidecek... Neler geride kaldı ve daha neler gelecek… Büyürken geniş ufuklar hayal ediyorum. Öteki olabilmeyi, yerine koyabilmeyi, geride durabilmeyi öğreniyorum. Oysa… Denizlerle avunmayan bir martı cesareti lazım şimdi. Doğum günü mumlarını üfledi bugün Kırmızı Balık Kutlu olmadı Ama Her ne olursa olsun Doğum günleri kutlu olmalı O halde Kutlu Olsun …