Ana içeriğe atla

'Bir An' İçin

^Ey 'An' ! DUR Geçme! Çok Güzelsin!
'Bir an'...peki nerede bulacaktım seni?


Giderken bana öğretmediğini fark ettiğim tek şey buydu,yoksa hayat okulunu bitirdim gibi klişelere sığınmak isterim.
 Seni nerede bulacaktım?Bana kendimi bulmam için nereye bakmam gerektiğini iyi öğrettin,bana yaşamı,bu dünyayı,ölümü ve hatta ötesini bulmam için nereye bakmam gerektiğini öğütledin peki sen?


'Seni nerede bulacaktım bir tek onu söylemedin'...


Benim dünyam bana dönüyordu eskiden de ama sen 'Bu dünya gerçekten senin için dönüyor' dedin inandım.Çamura bulamam elimi yüzümü,çamur kötü yıkanıp paklansa da izi kalır biliyordum çocukluğumdan.''Evet öyledir''dedin.''bu doğru çamur kötü bulaşma'' inandım.


  ''İnsanları sev dedin,sevdikçe sevilirsin doğru''inandım..
''İnan''dedin ''inanırsan ve inananlarla doldurursan çevreni iyi edersin,için huzur dolar ve sana hiç uğramadığını söylediğin o huzur gelir bulur seni'' Öğüt dedim inandım.


  Ve uyguladım da bunları bir bir sen gidince aklımda aynı soru işaretiyle.Konuşabilseydim,konuşabilseydin sende.bu soruyu soracaktım zaten ''Sen inanmaktan vaz mı geçtin''??? diye.


''İnanan kötü olmazdı ya hani.Doğrular ayakta tutardı ya insanı hep söylesene ''Kurtaran değilmisin artık beni''


 Cevap veremeyeceğini bile bile,afallatmak için, belki sadece düşün diye bu soruları soracaktım bir bir...
 Ama işte korktum da sormaktan,
  O zaman hiç söylemezdin belki seninle bir daha konuşamazsam bana; seni aradığımda nerede bulacağımı hiç söylemezsin diye korktum işte...


  Bu zamanlarda zaman zaman bir düğme arıyor eli insanın yaşadığı mekanların duvarlarında şehrin sokaklarında ''Bir an''ın peşindeyim şimdilerde içinde sen olan.Biri düğmeye bastı mı sonsuz aydınlık olan arkası..Aslında üç noktalı bolca '...' ceren baykal


http://fizy.com/#s/1s7mxp 

Yorumlar

  1. O koca bencil çılgın Goethe;
    O talim başçavuşu, nasılsa buyurmuş:
    "dur ey zaman, ne güzelsin!" diye
    "hayır, yürü ey zaman – yürü! sakın dönme geriye!"

    YanıtlaSil
  2. Durmalı bazı 'an'lar...Geçip gitmemeli koşarcasına

    YanıtlaSil
  3. En doğal akit dostluktur. Dostlukta karşılıklı sözünde durma kendi doğallığından kaynaklanır. Bir taraf dostluğu bozarsa, diğer taraf hükmen sözünde durulmamış olur. Sözünde durma bir görevi tekbaşına yapma demektir. Tek başına sorumluluk almak demek. Oysa yüreğinizden dökülen dizeler iki kişilik bir sevgiyi ve aşkı simgelemektedir. Giden gitmiş ise vazgeçmek olmasada hükmen bitmiştir artık.

    Herşey bitebilir; Aşk bitebilir. Para bitebilir. Şan ve şöhret bitebilir. Sağlık ve gençlik bitebilir. Ömür bitebilir. Fakat bitmeyen bir yüce değer vardır; Dostluklar bitmez. Dostlukları hakedenler de sonsuzluğu ve ölümsüzlüğü yaşarlar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kırmızı Baladlar

                     Ben, kendine dokunan ve kendiyle çoğalan her aşka kalbini veren kadın ... Doğru muydu hayaletlerin her kaybedişi görünür kıldığı...  Bu odada ve bu sonsuzlukta nasıl çılgınca dileniyorum hayatı!...  Eğer  yağmur  yağınca içeri gireceksen seninle gitmem uzak ülkelere.  Ya da gölgelerine sığınan evimde yeşermeye çalışan canlı bir kaktüsü şımartırken,  rüzgara eğimli bir mektup düşürmezsen  penceremden ; seninle yaşayamam aşkı.  Öylesine zor bir uyku şimdi seni düşünmek.  Sarılışlarıma yanıt olarak içebilir misin gözyaşlarımı...  Ama dur!...  Tenin sıcaklığında kaderime bulaşacak bir iz bırakacaksan;  dur ve yalnız ürpertisini yolla gerçeğin...  Belki de sana gelmek yerine saçlarımı boyatmalıydım .  Bir  şiir  bırakmak için, tıpkı o şarkıda olduğu gibi; sadece beni  sev   diye... İnan adaletli değil hiçbir alışveriş....

Var Olmak

Düşünmekle hiç bir şeyi var edemezsin... Yazacağım  basit şeyler zaten vardır.    Tamamı basit, daha önce söylenmiş veya yazılmış olabilir hatta bunların hepsi bile olabilir. Herşeyi basite indirgemekle kolaya kaçarsın ve meselelerden uzaklaşırsın. Basit düşünebilmek en güzel başlangıcımdır. Başlangıçlarla aram çok iyidir. Bir başlangıç yapmaya çabalarım. Yol aldıysam ise başladığım noktaya ışık hızıyla dönerim. Sonlara hiç varamamak için çok çalıştım ve var olmak... Güneş sabahları doğudan doğar. İnsanlar sabahları uyanırlar. İşe giderler. Çalışmak vardır. Ayakkabı giyerler bazen siyah bazen kahverengi. Bazen beyaz, bazen kırmızı arabalara binerler bazende mavi ayakkabı giyerler. Trafik vardır. Hava vardır. Su vardır tabi. Bazen yağmur yağar ya da kar. Kış vardır karanlık ve ışıksız. Kışları hava erken kararır. Evlere gidilir. Sıcacık çorbalar içilir, Şeftali yenir. İnsanlar çizgili ya da başka desenli kumaşlardan pjamalarını giyerler. Masallar vardır. Pikniğe g...

Tuttum Bir Şiir Yazdım

Tertemiz bir kağıdı sözcüklerle karalamak kolaydır da, Mürekkebine gözyaşlarını katık edip şiir ile aydınlatmaktır zor olan Asi dir sözcükler toparlayamazsın kimi zaman, ancak bir düş düşer aklına şiir oluverir yinede… Sözcükler bile anlamlarını ararken ben tuttum sana şiir yazdım dua eden çocuk gibi içten…. Şiirim dua oldu, Çocukların duaları yanıtsız kalmazdı,benim şiirim sensiz kalmadı Tuttum sana şiir yazdım,sonra oturdum dua ettim Dua yazdım şiir oldu,şiir ettim dua… Duasından uyandı çocuk,şiirimle uyudu… Yeni güne uyanmak nasıl zor ise,senin uykuna şiir olmak öyle kolaydı, Aslında sen uyurken şiir kolay,şiir zorken senin uyanman olasıydı Ben sana tuttum şiir yazdım,sözcüklerim öyküye kaçtı, Sonra kahramanlarım öyküden kaçtı,öykü şiir olarak kaldı Sözcükler şiir olurdu da, Şiir, şiir olmaktan sıkılır sen olurdu Senin güzelliğinin şiir olması kolaydı da,seni sana şiirle anlatmak zordu Bir bahar melteminin, mayısın en güneşli gününde bir şiir o...