Ana içeriğe atla

Ah Sevgi(Li)...!



"Bir gün hazzın ve arzun biterse,anlatmak isterim 
Sana neden en çok boşluğumuz artınca 
aşık olmak istediğimizi..."



 Bana böyle bildiğim ve daha önce çok kez duyduğum sözcüklerle gelme! O insanların diliyle konuşup,onların gözleriyle bakma!Sen iyisin çünkü yalnız ve çaresizsin üstelik farklısın biliyorum...Biliyorsun..
  Sevgiden kaçarken kullandığın nedenlerin tökezletiyor seni düz yolda.Başkasının nedenleri olsaydı onlar inan dinlemezdim ama ben inanmayı başardım sana.Bitiremedim...Bitemedin...
  Karşında erişilmez olamadım.'Aşk'ı görememen bu yüzdendi farkındayım ama bugüne kadar hep kaybettim. Yine yitirmekten korkarak,seninle yeniden hayat buldum sanarak Hiç oldum.
  İsteseydin değişirdi,acılarını iyileştirebilirdi(m).istersem bu masalın her satırını değiştirebilirdim.Geri gelmez yiten düşler ne çare! Yinede bıraktığın yerden başlamak istersen yanında olacağım bencilce kendime deva olacağım böylelikle!
  Tüm avuntular çaresiz şimdi sessiz,nasıl da yetersiz...Bir bilsen! Bıraksaydın keşke olsaydık...Zor...Hayatı elimin tersiyle itip yalnız seni düşünmek,özlemek,gidememek uzaklara,bir kelebeği kozasından hemen çıkaramamak izlemek savaşmasını,sana dönmek yüzümü güneş olmadan bile...
  Rüyalarımda seninleyken,başkalarının senin yanında rüyaya dalmasını kabullenmek nasıl da zor...
  Ah sevgili! Nasıl anlatayım sana seni, sensizliği.Sen geleceğini düşlerken, nasıl anlatayım şu halinle, bu 'an'larınla Seni düşlediğimi...
  Gitmene çaresiz kalışımı,Cemre'ler düşerken toprağa benim gönlüme bir daha asla düşemeyeceği,anlamsız sebeplerinle kaybettiğini ve kaybedeceğini nasıl söylerim sana...Çoğaldıkça azalmak iken doğrusu,benim sende azaldıkça günden güne çoğaldığımı nasıl açıklarım sana.
  Aşık olmak kötü bişey değil inan bana.Oyunda değil.Üzülmeyecektin ki sonunda,kar kalacaktı sana.Teslimiyet ve inanış sadece,içinden hiç gitmeyen unuttuğun anlarda bile.Kazanmak ve kaybetmekle sonuçlanmaz.Gönül işi sadece ortaya duygularını koyarsın hepsi bu.Koşulsuz,tutkulu bir cesaret işi..
  Kendin için ne istersen,sevdiğin için fazlasını istemek.
Harcanmak bu yolda,
tensel arzuların çekimin ötesine geçebilmek,
Bakıpta gerçekten görebilmek demek...
Ölümden korkmamayı öğrenmek
İki cihanda da yaşamak Aşk aynı gözleri düşleyerek
İnsanları sevebilmeyi öğrenmek sevilenden ötürü.
Yaradanın mükemmelliğini seyredebilmek sevgilinin bedeninde
İnançların kırılıp döküldüğü noktada tamamlanmak bir insan suretiyle
İçinde ki dostu bulmak ve onunla kimsenin bilmediği bir dilde konuşabilmek
Aşk sıcacık bir yüreğe sahip olmak Sevgili!
Karafatmaları sevebilmek,karıncayı bile incitememek,
Sevgisiz insanları yüzlerinden tanıyabilmek bir süre sonra ve onlar için kaygılanmak
Yayabilmek ışığını,biriktirdiğin sevgini hırsları,yalanları,nefreti,şiddeti olan yüreklere ekivermek
Reddetmek aşk kötülüğü son nefesine kadar güzelleşmek
Ne para,ne iş güç,ne kariyer telaşı...Hepsinin anlamsızlaşıvermesi
Kaygılarının yerini huzura bırakması
Sevgilinin yüzünde bir çok yüzü görmek merhamet,sadakat,masumiyet,cömertlik ve fedakarlık kelimelerinin anlamlarını tekrar yazmak iki çift göz yüzü suyu hürmetine...
Ömrünün geri kalan her dakikasını cömertçe paylaşabilmeyi arzulamak,hatta kendi ömründen çalıp ona eklemek...
  Ah Sevgili! bir anlatabilsem sana ördüğün duvarlar arkasındaki gerçekleri...Ateşe vermek istiyorum o basitleştirdiğin sevgi tanımlarını.En baştan öğreteyim sana diyorum ama vazgeçiyorum sonra
  Bilseydin bunları çırpınırmıydım bunca parçalara ayrılmış yüreğini birleştirmek uğruna...
  Gerçekleri bilseydin ve ben bilmeseydim kaybedeceğini Yüzüne,ellerine,toprağa çocukluğuma bakabilirmiydim böyle Aşkla!
  Sonra gecenin bir vakti oturup yazarmıydım bunları...
  Sonsuz bir susuzlukta Aşkla kanarmıydım sana ve suya...
  İyi ki varsın sevgili olmasan da...
  Farkında olmasan da ne büyük bir aşk yaşattın bana.
  Nasıl da şanslıyım varlığınla...
  Kapat gözlerini Sev biraz,abartma hayatı büyütme gözünde,kabullen var olanı,yetinmeyi bil biraz..Hem kaldır başını bak gökyüzüne kimsenin yıkamadığı bedenini ise eğ,bük Aşk'ın karşısında...Ve sevgili eğer aşık olursan bir gün haber et bana dualarım kabul oldu diye sevindir beni hadi!
  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gözyaşlarımızın Tadı Aynı...

  İki kadın ağlıyor şimdi kuytu köşelerinde benliklerinin..Aslında hep ağlayan iki kadın kimi zaman gözyaşlarıyla kimi zaman içten içe.hep yanarak hep eksiklerle.Aynı bedende dokuz ay yaşamıış iki kadın...Biri gerçekten eksik diğeri eksik olmadığı halde bosluklar yaratıp eksik olma çabasında.   Ağlıyorlar çünkü sarılamıyorlar birbirlerine bir sarılsalar şöyle eskisi gibi, hani o ilk karşılaşmalarındaki gibi hafifleyecek acıları merhem olacaklar birbirlerine...   Sadece susuyorlar yada sözcüklerini yalnızca birbirlerini incitecek cümlelerde kullanıyorlar...Nasıl da benziyorlar bir o kadar da uçurum var aralarında...   Biri gerçekten sevmiş,sevilmiş,yolunun yarısına gelmişken kaybetmiş,biri herşeyin başında pes etmiş yazık...ne sevmeye gücü var nede sevilmeye ömrü yetecek.   Acıları aynı aslında çok değer vermek insanlara,canından parçalarına ama sonunda hep kaybetmek,hiçbir karşılık görememek onca fedakarlığa...   Öylece izl...

O Kadının Bir Kalbi Vardı

  Yüzünde ilk kez gülen gözler taşıyordu kadın. Tebessümü kahkahalara dönüşmeye can atıyordu. Gökyüzünde parlayan nesneler keşfetti. Baktı şöyle ne kadar da büyüktü sonsuzluk. İlk kez dar gelmedi ona dünya. Yorgun, eski, usamış ve soğuk şehrine baktı, sevkatle sarıldı sıkı sıkı. Gitmek istemiyordu artık onu yüzüstü bırakıp. Üzgün ve mutlu insanların nefesleri karışmıştı havaya hepsini içine çekti. Acılarına ortak oldu,içindeki huzurdan ve sevgiden bir nefes hazırlayıp bıraktı boşluğa, yerini bulurdu elbet umutsuz olanların yüreğinde.   Büyük bir savaş içindeydi kadın.  Belki de bu hiç olmamalıydı dediği zamanlarda çıkıp ona bir şeyler anlatmaya çalışan ve ne yazık ki hiç bir zaman başarılı olamayan insanlarla paylaştığı bir savaş… Gönderdiği mektupların içinde saklardı duygularını. Bir çocuğun umuduna sahipti kadın ve hiç kimselere yazdığı mektuplarda saklardı kendini.. Elbet bir gün geçecekti öyle değil mi insan kendine ümit vermeliydi çünkü insanın ken...

Mutlu Yıllar Kırmızı Balık

Bir zamanlar bende kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanırdım. Kaç metreydi ki benim yokluğum? Oysa ben benim yokluğumdan dünyaya Yalnızca bir elbise çıkar sanmıştım. Sonunda ben de alıştım. Ah…dedim sonra, Ah! İşte Böyle böyle Büyüyorum Dedim Bir gündüz geliyor Bir gece… Gitti... Gidiyor... Gidecek... Neler geride kaldı ve daha neler gelecek… Büyürken geniş ufuklar hayal ediyorum. Öteki olabilmeyi, yerine koyabilmeyi, geride durabilmeyi öğreniyorum. Oysa… Denizlerle avunmayan bir martı cesareti lazım şimdi. Doğum günü mumlarını üfledi bugün Kırmızı Balık Kutlu olmadı Ama Her ne olursa olsun Doğum günleri kutlu olmalı O halde Kutlu Olsun …