Ana içeriğe atla

Az´ım Olric...Azımsanıyorum...Azım sanıyorum!...


  Herkes geçer diyor, geçer mi olric ?..
Herkes ne bilir acımı, herkes ne bilsin acımızı !..
Yaşar gibi yapmaktan, özlemez gibi yapmaktan, 
iyiymiş gibi yapmaktan, nefes alıp onu içimde tutmaktan, o nefeste boğulmaktan sıkıldım. 
Ki nefessizlikten değil nefesten boğulmaktır marifetimiz olric..
Evet efendimiz. Bana katıldığını bilmek güzel..
Arada ses vermen güzel ; İçimin sesi de olmasa ölürüm yalnızlıktan...! 


Olmuyor olmuyor olmuyor
Geri mi dönsek olric

- Bir defa başladık bu yola efendimiz 
- Gerisi hep uçurum 
- Dönersek mahvoluruz efendimiz

Önümüzde kocaman dağlar
Ve ayaklarımızda yara 
Yapamayız olric
- Engelleri boş verin efendimiz Biz sadece gidelim
- Ne kadar gittiğimiz önemli değil
- Gitmek için ne kadar çabaladığımızdır önemli olan efendimiz

Elimde değil döner diye bekliyorum olric
- dönerse o ilk gün ki masumiyeti olmaz efendimiz
Durumun masumluğu kalmadı olric
- Ama biz haklıyız 
- Ve kaçışımız haklılığımızdandır efendimiz...

Izdırap elem acı keder hüzün 
Yıkılmışlık yitirmişlik kaybetmişlik 
Bayağılaşıyor sıradanlaşıyor sanki bende
Git gide alışıyorum olric 
Makus kaderimin kötü izlerine 
İlk hissimdeki gibi çekinmiyor tırsmıyor korkmuyorum
Sorguluyorum olric
Güneş tepemde gözlerim kamaşıyor ve soruyorum olric 
Hep böyle mi sürecek
Bir değişim bir başkalaşım 
Bende vuku bulmayacak mı?
Kime güveneceğim ben 
Kime olric
Olmalı bir zaman dilimi olmalı 
Her şeyin değiştiği yenilendiği 
Kum saatini kırıp saymalı kum tanelerini
Nereye gizlendi o zaman... o zaman nerede olric 
Hani düzeleceğim iyileşeceğim farkında olunacağım zaman 
...
Zorundayım 
Seni bulmak 
Kendimi benliğimi bulmak zorundayım
Ki çözümsüz soruların en zor-undayım
Cam kırıkları serili yolun en sonundayım
Topuklarım kanıyor olric
Hani merhem 
Yani derman olric
Bir ömür bu yarı yaratıkla yaşayamam
Bir çare
Bir çözüm
Bir çıkış yolu olric
Korkakça bekleyip 
Sonumu yıkık bir insan hüznüyle karşılamak istemiyorum
Sevmiyorum ben bu sonu sevmiyorum olric
Duyularım duyarsız, kime çektiler bilmiyorum ki olric
Dayanacak gibi değilim
Her gece yükleniyor omzuma yok yerine yıldızlar
Bitilesi bitmiyor tükenmiyor azalmıyor 
Deli bir hücre gibi türedikçe türüyor sancı bende
Bitilesi tükenesi azalası yok olası acı bende olric
Sanki bende...

Gerçeklik ile doğruluk arasındaki fark neyse
İnsanlık ile benlik arasındaki far o kadardır olric
Ben hep kendimi sa(Y)(N)ı-yordum
Şimdi bakıyorum da
Yanımda bir(i) olmadı mı?
Sıfır gibi etkisizim
Sıfır gibi hiç
Hiç... Olric... Hiç...
-Sıfır da bir sayıdır
-Azımsıyorsunuz... Efendimiz

Artık kendimi taşıyamıyorum
Üzgünüm olric
Üzgünlüğümü anlatamayacak kadar üzgünüm olric
Hangi fırtınada su aldı içim bilmiyorum
Ama böyle gider içimin ağırlığına dayanamaz batarım
Batmak 
Böyle ser sefil bir sonu hak etmiyorum istemiyorum olric 
- Üstünüz çıkarın efendimiz aklınızdakileri de 
Batacağız olric gün batmadan batacağız
- fazlalıksam beni de (ğ) atınız efendimiz 
sus olric sus zira sesin senden ağır... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gözyaşlarımızın Tadı Aynı...

  İki kadın ağlıyor şimdi kuytu köşelerinde benliklerinin..Aslında hep ağlayan iki kadın kimi zaman gözyaşlarıyla kimi zaman içten içe.hep yanarak hep eksiklerle.Aynı bedende dokuz ay yaşamıış iki kadın...Biri gerçekten eksik diğeri eksik olmadığı halde bosluklar yaratıp eksik olma çabasında.   Ağlıyorlar çünkü sarılamıyorlar birbirlerine bir sarılsalar şöyle eskisi gibi, hani o ilk karşılaşmalarındaki gibi hafifleyecek acıları merhem olacaklar birbirlerine...   Sadece susuyorlar yada sözcüklerini yalnızca birbirlerini incitecek cümlelerde kullanıyorlar...Nasıl da benziyorlar bir o kadar da uçurum var aralarında...   Biri gerçekten sevmiş,sevilmiş,yolunun yarısına gelmişken kaybetmiş,biri herşeyin başında pes etmiş yazık...ne sevmeye gücü var nede sevilmeye ömrü yetecek.   Acıları aynı aslında çok değer vermek insanlara,canından parçalarına ama sonunda hep kaybetmek,hiçbir karşılık görememek onca fedakarlığa...   Öylece izl...

O Kadının Bir Kalbi Vardı

  Yüzünde ilk kez gülen gözler taşıyordu kadın. Tebessümü kahkahalara dönüşmeye can atıyordu. Gökyüzünde parlayan nesneler keşfetti. Baktı şöyle ne kadar da büyüktü sonsuzluk. İlk kez dar gelmedi ona dünya. Yorgun, eski, usamış ve soğuk şehrine baktı, sevkatle sarıldı sıkı sıkı. Gitmek istemiyordu artık onu yüzüstü bırakıp. Üzgün ve mutlu insanların nefesleri karışmıştı havaya hepsini içine çekti. Acılarına ortak oldu,içindeki huzurdan ve sevgiden bir nefes hazırlayıp bıraktı boşluğa, yerini bulurdu elbet umutsuz olanların yüreğinde.   Büyük bir savaş içindeydi kadın.  Belki de bu hiç olmamalıydı dediği zamanlarda çıkıp ona bir şeyler anlatmaya çalışan ve ne yazık ki hiç bir zaman başarılı olamayan insanlarla paylaştığı bir savaş… Gönderdiği mektupların içinde saklardı duygularını. Bir çocuğun umuduna sahipti kadın ve hiç kimselere yazdığı mektuplarda saklardı kendini.. Elbet bir gün geçecekti öyle değil mi insan kendine ümit vermeliydi çünkü insanın ken...

Mutlu Yıllar Kırmızı Balık

Bir zamanlar bende kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanırdım. Kaç metreydi ki benim yokluğum? Oysa ben benim yokluğumdan dünyaya Yalnızca bir elbise çıkar sanmıştım. Sonunda ben de alıştım. Ah…dedim sonra, Ah! İşte Böyle böyle Büyüyorum Dedim Bir gündüz geliyor Bir gece… Gitti... Gidiyor... Gidecek... Neler geride kaldı ve daha neler gelecek… Büyürken geniş ufuklar hayal ediyorum. Öteki olabilmeyi, yerine koyabilmeyi, geride durabilmeyi öğreniyorum. Oysa… Denizlerle avunmayan bir martı cesareti lazım şimdi. Doğum günü mumlarını üfledi bugün Kırmızı Balık Kutlu olmadı Ama Her ne olursa olsun Doğum günleri kutlu olmalı O halde Kutlu Olsun …