Ana içeriğe atla

Ben Mutluluk Peşinde Değilim Ki...

' Benim beklediğim aşk başka!'' dedi. ''O, bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka, istemek, bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka... 
Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek!''


Her "son"um geldi dediğinde,aslında gizlice bir başlangıç diliyor insan kendine.Bu defa ölçüp biçmeden olsun,içinde kaybolup gitmeden olsun diyerek başlamak yeniden...İçimizde yitip giden ne varsa geri gelsin diye içten bir dua ederek...
Aşk bize içimizde saklı kalmış gücümüzü hatırlatıyor.Bu yüzden hep sevmek hep sevilmek ihtiyacımız...
Hazırlıksız yakalanmalara inat bir savunma belki aşk
Yeniden başlayabilmek için hayata sebep...
Defalarca altını çizdiğin ,içinde yalnızlık geçen cümlelerinin anlamsız kalıvermesi...
Başlangıçlar sanki içimizdeki yaratma,var olma duygusunu tetikliyor.
Yaratabilmek için Aşk,nefes almayı anlamlandırabilmek için Aşk istiyoru(m)z.
Ömrümüzü başka bedende temize çekip yeniden,yeniden dokunmak yaşama ne güzeldir.
Beklenmedik şeyler aslında en hazır olduğumuz zamanda başımıza gelir.
En ihtiyacımız olduğunda,en ıssızlaştığımızda,içimizdeki sesle bile konusmayı unuttuğumuzda,
Hayat seslenir.
Bazen bir kuş omzuna imzasını atar,talih deriz.
Bazense bir yürek seslenir uzaklardan,O sesle kendine gelirsin.var olduğunu hissediverirsin ansızın..
Şarkıların,sözcüklerin kaybettikleri bütün anlamlarına kavuşurlar yeniden...
Bazı "an"lara ne çok mutluluk sığıyor bazen,kısa vakitleri nasıl anlamlandırıveriyor bir bakış.
İnsan bazen nasıl da içten oluveriyor içine inat...
Aşk'a inandıkça,umudunu henüz atmayınca uçurumlardan aşağı,nasıl da saklandığın uçurum kenarlarından çekip çıkarıveriyor seni...
Aldığım yaralar büyüsede,kırıklarımı toplayamasam da yeni parçalar yapıyorum kendime,
mesela daha renkli hayaller,daha kırmızı bir kalp,çilek desenli gözyaşları... 

Sen koca adam sakın korkma beni bırakmaktan...!
Aşk biterse de bir gün gölgesi kalır bana. İnanmaktan vazgeçmem ben.
Gözlerimi gözlerinden kaçıran ilk ben olmam.
Neler biriktirdin yüreğinde,neler düşlersin bilemem...!
Ne mutluluklar,ne yıkımlar geldi geçti başından...
Gözyaşlarını geri getiremem...!
Sana verecek renklerimde kalmamış...!
Hem yarım kaldım ben eksiğim,
Ama eksik olmak sana tam gelmekten daha kötü değil inan...
Kolayca seninle tamamlanabilirim...
Hem ben Mutluluk Peşinde Değilim Ki...
Ben gidemedim hiç... 
Hep gidenleri izledim.
Ama eğer istersen seninle çok uzaklara gelebilirim.
Ilık bir baharda kaderimizi değiştirmek için yola çıkarız.
Yanımıza sadece yüreklerimizi alırız...
Sen sessizce şarkılarını dinlersin ben susarak konuşurum yanında
Coşkuyu, tutkuyu, hüznü, dinginliği taşıyan sulardan geçeriz.
Korkularımızın hepsini uçurumlardan bırakıveririz vadilere...
Denizlere karşı oturur,rüzgara karşı dururuz...
Yorulursan koşmaktan,
Senin için güzel düşler kurabilirim..
Düşlerimizi gözyaşlarımıza saklarız ağlayınca yeniden düş görürüz...
Gündüz yıldızları,gece güneşi gösterebilirim sana
Hangi mevsimi yaşamak istersek onu yaşarız.
Kışa yaz,sonbahara, baharı getirebilirim senin için...
Yalanların buğusunu silebilirim gözlerinden...
Hiç aç bırakmam seni!
Sırtın ağrır ovarım hemen!
Üşürsün sen, ben sararım sımsıkı!
Asırlar kadar uzun,rüyalar kadar kısa yaşarız belki


Ben en fazla üşürsem üzerime verdiğin ceket bana büyük gelirse diye korkarım
Bana sarıldığında kollarının arasında kaybolmaktan korkarım.
Saçlarımı okşarken,ya büyük gelirse ellerin saçlarıma diye
Ama eğer gelirsem seninle uzaklara; 
Gözlerinin çevresinde biriken hayatın kirini parmaklarımla temizleyebilirim.
Eğer bütün bunları yapabileceğime inanırsan sorgulamadan;
 Gerçekten yapabilirim...
Belki bir gün bunları neden yaptığımı da yazarım.
Ne dersin şimdi beni de götürür müsün yanında uzaklara...?
Sen inanırmısın gözlerime...?
Başarabilir miyiz biz...?
Ben Mutluluk Peşinde Değilim Ki Ama 
Yine de istersen Seninle gelebilirim uzaklara...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gözyaşlarımızın Tadı Aynı...

  İki kadın ağlıyor şimdi kuytu köşelerinde benliklerinin..Aslında hep ağlayan iki kadın kimi zaman gözyaşlarıyla kimi zaman içten içe.hep yanarak hep eksiklerle.Aynı bedende dokuz ay yaşamıış iki kadın...Biri gerçekten eksik diğeri eksik olmadığı halde bosluklar yaratıp eksik olma çabasında.   Ağlıyorlar çünkü sarılamıyorlar birbirlerine bir sarılsalar şöyle eskisi gibi, hani o ilk karşılaşmalarındaki gibi hafifleyecek acıları merhem olacaklar birbirlerine...   Sadece susuyorlar yada sözcüklerini yalnızca birbirlerini incitecek cümlelerde kullanıyorlar...Nasıl da benziyorlar bir o kadar da uçurum var aralarında...   Biri gerçekten sevmiş,sevilmiş,yolunun yarısına gelmişken kaybetmiş,biri herşeyin başında pes etmiş yazık...ne sevmeye gücü var nede sevilmeye ömrü yetecek.   Acıları aynı aslında çok değer vermek insanlara,canından parçalarına ama sonunda hep kaybetmek,hiçbir karşılık görememek onca fedakarlığa...   Öylece izl...

O Kadının Bir Kalbi Vardı

  Yüzünde ilk kez gülen gözler taşıyordu kadın. Tebessümü kahkahalara dönüşmeye can atıyordu. Gökyüzünde parlayan nesneler keşfetti. Baktı şöyle ne kadar da büyüktü sonsuzluk. İlk kez dar gelmedi ona dünya. Yorgun, eski, usamış ve soğuk şehrine baktı, sevkatle sarıldı sıkı sıkı. Gitmek istemiyordu artık onu yüzüstü bırakıp. Üzgün ve mutlu insanların nefesleri karışmıştı havaya hepsini içine çekti. Acılarına ortak oldu,içindeki huzurdan ve sevgiden bir nefes hazırlayıp bıraktı boşluğa, yerini bulurdu elbet umutsuz olanların yüreğinde.   Büyük bir savaş içindeydi kadın.  Belki de bu hiç olmamalıydı dediği zamanlarda çıkıp ona bir şeyler anlatmaya çalışan ve ne yazık ki hiç bir zaman başarılı olamayan insanlarla paylaştığı bir savaş… Gönderdiği mektupların içinde saklardı duygularını. Bir çocuğun umuduna sahipti kadın ve hiç kimselere yazdığı mektuplarda saklardı kendini.. Elbet bir gün geçecekti öyle değil mi insan kendine ümit vermeliydi çünkü insanın ken...

Mutlu Yıllar Kırmızı Balık

Bir zamanlar bende kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanırdım. Kaç metreydi ki benim yokluğum? Oysa ben benim yokluğumdan dünyaya Yalnızca bir elbise çıkar sanmıştım. Sonunda ben de alıştım. Ah…dedim sonra, Ah! İşte Böyle böyle Büyüyorum Dedim Bir gündüz geliyor Bir gece… Gitti... Gidiyor... Gidecek... Neler geride kaldı ve daha neler gelecek… Büyürken geniş ufuklar hayal ediyorum. Öteki olabilmeyi, yerine koyabilmeyi, geride durabilmeyi öğreniyorum. Oysa… Denizlerle avunmayan bir martı cesareti lazım şimdi. Doğum günü mumlarını üfledi bugün Kırmızı Balık Kutlu olmadı Ama Her ne olursa olsun Doğum günleri kutlu olmalı O halde Kutlu Olsun …