Ana içeriğe atla

Gerçekten Çok Yalnız mıyız?

"İnsan hiç bir zaman büsbütün yalnız değildir dünyada. 
En kötü durumda, bir çocuğu, bir delikanlıyı ve zamanla olgun bir adamı, 
yani kendisinin eski halini bulur yanında."

 Yalnızlık üzerine yazılabilicek o kadar çok cümle vardı ki çelişkilerle dolu!
O kadar büyük ve sonsuzdu ki yalnızlık...Bir o kadar kalabalık...
Kimi zaman binlerce beden arasında yaşar, 
kimi zaman binlerce bedene hasret bir bedende...
Yalnızlığın biçimi yoktur,daha doğrusu her kişi için ayrı bir yalnızlık biçimi var.
Yalnızlık kimi zaman tercihtir,kimi zaman mecburiyetten sarıldığın...
Yalnızlık güzeldir de yalnızlığını fark edip,hüzünlendiğin an düşman kesilir sana.
Bir zamanlar mutluluklarını,acılarını paylaşmamaktan gurur duyduğun sen,
tercih ettiğin yalnızlığında boğulursun çirkinleştirir yalnızlık bazen...
Yalnız kalabilicek fiziksel gücün yoksa,içinde açacağı yaralarla başa çıkamıyorsan öldürücüdür bile...
Senelerce yalnızlığınla mutlu mesut yaşarsın,
sonra biri gelir ne yalnız olabilirsin ne onunla kalabilirsin...
Yalnız olmak güzeldir de yalnız kalmak acıtır.

 Gözümü açtığım andan itibaren yalnızlığımdan değilde koynumda biriken yalanlardan korktum...
Gerçekler yalanlara,yalanlar yanlızlığa,yalnızlıkta korkuya bağlamıştı kendini,çözemedim...
Yaşama sanatı, yalanlara inanmayı bilme sanatıdıydı.
Bunun korkunç yanı, doğrunun ne olduğunu bilmememe karşın, bir yalanın yalan olduğunu anlayabiliyorum...
  İnsanlar asla tam anlamıyla gerçeği söyleyemezler zaten. 
Ağızdan çıkan her bir kelime, konuşurken nefesi verene ait değil, olmak istenen kişiliğe dair harfler taşıyan yalanlardır hep...
Herkes anlamlı anlamlı başlarını sallıyorlar.Duygulanmış gibiler, etkilenmiş gibiler,hüzünlenmiş gibiler. hep gibiler.Hiç kendileri olamıyorlar. Olurlarsa kendilerinden korkuyorlar... 
Hem gerçeği söyleyebilse bile biri, karşısındaki ne demek istediğini ne kadar anlayabilir ki?
Bir ömür boyu aynı şeyleri yaşamamış, aynı şehirlerde aynı sokaklarda gezmemiş, aynı anneyle büyümemiş, kardeş sayıları farklı, babalarının tıraş şekilleri farklı insanlar ne kadar anlayabilirlerdi ki birbirlerinin kelimelerini?
Aynı şeyleri yaşamış olsalar bile babaları aynı olsa bile farklı bedenlerde nasıl tam olarak aynı şeyi kastedebilirlerdi ve birbirlerini anlayabilirler?
Evet bu tamamen saçmalık saçmalıktan öte anlamsız bir yalan.
Ne kadar bilirsen bil söylediklerin karşındakinin anlayabildiğinden tamamen farklı işte.. 
"Seni anlıyorum"dan daha büyük bir yalan bilmiyorum.Kimse kimseyi anlayamaz çünkü ne sabır var ortada ne de merak .
Görür,dokunur,koklar,tadar,duyar ama anlayamaz.
Anlıyorsa şayet, yanılıyorsam ben bu olağan üstü bir durumdur.
Her şeyin bir yalnızlığı var çünkü. Bir şehrin, annenin, gözlerin, umudun ve daha doğrusu insanların yalnızlığı... 
Hangisi senden uzak ki? Sen hangisinden vazgeçebildin şimdiye kadar? Ya da hangisi yalnızlığından vazgeçti senin için? 
 Durgun ve dingin yüreğimin gölgesinde yaşamaya alışmıştım ben.
Zaten ne zaman yüreğimin keşfedilmemiş kapılarını açsam,ne zaman dolu dizgin koşmaya başlasam,yarınları bugünde yaşamaya kalksam çabucak duruluyorum...Çünkü aşık olunan,dost olunan beni anlar, hayatımı onunla geçirdiğimde yalnız olmayacağım sanrısını yaşatır.Acıdan hiçbir şey hissedemez hale geldiğinde 'hiçbir şey' hissetmediğini sanman gibi...
Biliyorum artık ancak bana benzeyen birini bulduğumda geleceğe güvenle bakabilirim.Anlayan demiyorum...
Yalnızlıktan şikayet etmek bayağılık gibi artık.Kendine yetememe durumu en acıtan...Benim yalnızlığım değerli elbet..Her kimle isem yalnızlığımı da mutlu etmeliyim yanında..
 Yalnızlık bir kenara ben ki inandım.Sevebilirdim herşeyi bir ülkeyi, bir geçmişi, geleceği ya da beklemeyi...Ama yetmedi...
Seninse alnına düşen saç telin kadar tedirgin hayatın.
Hep daha güçlü görünmek adına sığındığın kadınları karanlık sularında boğuyorsun.
Sen böyle olmasını istemez miydin, bundan emin değilim.
Sana dair bilinmezler her geçen gün yaşlanıyor beynimde.
Ben böyle olmasını istemezdim.Ama sen anlatmıyorsun diye, başkaları yani yabancılar anlatıyor bana aşkı, kavuşmayı. Böyle olmamalı... olmamalı...
Senin aklına bir yalnızlık düştüğünde beni kovuyorsun düşlerinden bense aklıma ne zaman bir yalnızlık düşse sana daha sıkı sarılıyorum düşlerimde..
Ama böyle olmamalı olmamalı işte...



Yorumlar

  1. azı iidir çoğu kötü..hiç birimiz yalnız değiliz.. yalnızlığın fazlası;çaresizlik,mutsuzluk duygularını da getirir peşi sıra..işte ben onları hiç sevmem..mucuks:)

    YanıtlaSil
  2. kararınca yalnızlığımızla mutlu olmayı öğrenme zamanımız geldi sanırım coco jelleyimm:)

    YanıtlaSil
  3. Harfler, kelimeler ve cümleler... A ile Z harfi arasındaki harflerle oluşturulacak tüm kelime kombinasyonları yalnızlığa dair oluyor eğer "Unutulan" olursan.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kırmızı Baladlar

                     Ben, kendine dokunan ve kendiyle çoğalan her aşka kalbini veren kadın ... Doğru muydu hayaletlerin her kaybedişi görünür kıldığı...  Bu odada ve bu sonsuzlukta nasıl çılgınca dileniyorum hayatı!...  Eğer  yağmur  yağınca içeri gireceksen seninle gitmem uzak ülkelere.  Ya da gölgelerine sığınan evimde yeşermeye çalışan canlı bir kaktüsü şımartırken,  rüzgara eğimli bir mektup düşürmezsen  penceremden ; seninle yaşayamam aşkı.  Öylesine zor bir uyku şimdi seni düşünmek.  Sarılışlarıma yanıt olarak içebilir misin gözyaşlarımı...  Ama dur!...  Tenin sıcaklığında kaderime bulaşacak bir iz bırakacaksan;  dur ve yalnız ürpertisini yolla gerçeğin...  Belki de sana gelmek yerine saçlarımı boyatmalıydım .  Bir  şiir  bırakmak için, tıpkı o şarkıda olduğu gibi; sadece beni  sev   diye... İnan adaletli değil hiçbir alışveriş....

Var Olmak

Düşünmekle hiç bir şeyi var edemezsin... Yazacağım  basit şeyler zaten vardır.    Tamamı basit, daha önce söylenmiş veya yazılmış olabilir hatta bunların hepsi bile olabilir. Herşeyi basite indirgemekle kolaya kaçarsın ve meselelerden uzaklaşırsın. Basit düşünebilmek en güzel başlangıcımdır. Başlangıçlarla aram çok iyidir. Bir başlangıç yapmaya çabalarım. Yol aldıysam ise başladığım noktaya ışık hızıyla dönerim. Sonlara hiç varamamak için çok çalıştım ve var olmak... Güneş sabahları doğudan doğar. İnsanlar sabahları uyanırlar. İşe giderler. Çalışmak vardır. Ayakkabı giyerler bazen siyah bazen kahverengi. Bazen beyaz, bazen kırmızı arabalara binerler bazende mavi ayakkabı giyerler. Trafik vardır. Hava vardır. Su vardır tabi. Bazen yağmur yağar ya da kar. Kış vardır karanlık ve ışıksız. Kışları hava erken kararır. Evlere gidilir. Sıcacık çorbalar içilir, Şeftali yenir. İnsanlar çizgili ya da başka desenli kumaşlardan pjamalarını giyerler. Masallar vardır. Pikniğe g...

Tuttum Bir Şiir Yazdım

Tertemiz bir kağıdı sözcüklerle karalamak kolaydır da, Mürekkebine gözyaşlarını katık edip şiir ile aydınlatmaktır zor olan Asi dir sözcükler toparlayamazsın kimi zaman, ancak bir düş düşer aklına şiir oluverir yinede… Sözcükler bile anlamlarını ararken ben tuttum sana şiir yazdım dua eden çocuk gibi içten…. Şiirim dua oldu, Çocukların duaları yanıtsız kalmazdı,benim şiirim sensiz kalmadı Tuttum sana şiir yazdım,sonra oturdum dua ettim Dua yazdım şiir oldu,şiir ettim dua… Duasından uyandı çocuk,şiirimle uyudu… Yeni güne uyanmak nasıl zor ise,senin uykuna şiir olmak öyle kolaydı, Aslında sen uyurken şiir kolay,şiir zorken senin uyanman olasıydı Ben sana tuttum şiir yazdım,sözcüklerim öyküye kaçtı, Sonra kahramanlarım öyküden kaçtı,öykü şiir olarak kaldı Sözcükler şiir olurdu da, Şiir, şiir olmaktan sıkılır sen olurdu Senin güzelliğinin şiir olması kolaydı da,seni sana şiirle anlatmak zordu Bir bahar melteminin, mayısın en güneşli gününde bir şiir o...