Ana içeriğe atla

Ben Yine Burada Olacağım...

*Çaresizdir kadın çoğu zaman..Başkadır işte kadın yüreği...Bir adam uğruna her şeyini feda edebilecek kadar büyük sever sevince...,Onu her şeyiyle kabul edebilecek kadının cılız seslenişi olur şarkılar...

Yolun zorunu yürümüştüm ben 

tanıştığımız zaman 
sen dalgalanmaktaydın elvan elvan 
o yüzden tam olarak 
hissedemedin sen içimi 
hâlâ kulağımda çınlıyor 
o alaycı kahkahan... 

*Kadın hisseder karşısındaki adamın ona verdiği değeri gözlerinin içine bakınca...Eğer yoksa adamın gözlerinin içinde hemen pes etmez bekler ve sabreder ama sever işte gözlerinde kendisini göremese de orada olmak için çabalar.Yanlış zaman olduğunun farkındadır ve yanlış insan ama gel de anlat...

 Haberin yoktu henüz cilvesinden aşkın 


sarsılmıyordun hiç ay tutulmasından 
o kadar taşkın o kadar açtın ki 
düşmen kaçınılmazdı arzın ortasından 

*Erkekler...onların aşkı içinde hissetmeleri için zaman gerekir sanırım.Bir kadın gibi tutkulu sevebilen erkek azdır geç kavrar onlar aŞkı bir kişiyle değil biçok kişi vardır onlar için daima... 

Pişman olduğun zaman 
zevke doyduğun zaman 
huzur bulduğun zaman 
dönebilirsin 
ben yine burda olacağım 

yaralarını saracağım 

seni anlayacağım... 

*Kaybetmemek için sürekli kendinden ödün vermekten ötedir artık karşındakinin gitmesini izlemek ve pişman olduğu zaman geri gelmesine izin vermek...Aslında tüm anlam "seni anlayacağım" cümlesine sıkışmıştır, iki insanın birbirini anlaması, sevmesinden çok daha ileri bir aşamadır, o yüzdendir dönmesine izin vermek, bir de üzerine yine yaralarını sarmak gönüllü olarak...

Yorumlar

  1. ''Kirmizi Balik
    Eskiden çok eskiden ben daha çok küçükken henüz cennet plajı otopark olmamışken mercanların arasında küçük balıklar vardı en güzelleri el boyunda kırmızı olanlardı... bir gün bir rüya gördüm o kırmızı balık benmişim büyümem beklenmeden afiyetle yenmişim''

    Bir kurbaanın hikayesini hatırlattı bana harkulade... :n

    YanıtlaSil
  2. Ne garip size de bir kurbağanın hikayesini anımsatması...Benimde öyle bir hikayem var, ama şimdilerde kurbağa kaçtı hikayeden çünkü prenses sandı kendini öpen kızı ve artık kurbağalıktan çıktıgını sanarak yaşıyor bir derede, bir sarayda bir çöplükte belki ama hala içimde...

    YanıtlaSil
  3. Öyle zamanlar olur ki kurbağalarda rüya görür , belki rüyalarında yasıyorsunuzdur kim bilir...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mutlu Yıllar Kırmızı Balık

Bir zamanlar bende kendimi Bulunmaz Hint kumaşı sanırdım. Kaç metreydi ki benim yokluğum? Oysa ben benim yokluğumdan dünyaya Yalnızca bir elbise çıkar sanmıştım. Sonunda ben de alıştım. Ah…dedim sonra, Ah! İşte Böyle böyle Büyüyorum Dedim Bir gündüz geliyor Bir gece… Gitti... Gidiyor... Gidecek... Neler geride kaldı ve daha neler gelecek… Büyürken geniş ufuklar hayal ediyorum. Öteki olabilmeyi, yerine koyabilmeyi, geride durabilmeyi öğreniyorum. Oysa… Denizlerle avunmayan bir martı cesareti lazım şimdi. Doğum günü mumlarını üfledi bugün Kırmızı Balık Kutlu olmadı Ama Her ne olursa olsun Doğum günleri kutlu olmalı O halde Kutlu Olsun …

La fille sur le pont

    "kötü yollar yoktur, kötü rastlantılar vardır." Size bir film anlataca ğ ım. Hakkında saatlerce konu ş ulabilecek,sayfalarca yazı yazılabilecek, gerçek gibi ve bir o kadar masalsı bir film.    Fransız filmleriyle ilk tanı ş mam her genç kız gibi, Audrey Tautou yani nam-ı de ğ er Amélie sayesinde olmu ş tu ve sonra Fransız sinemasını sadece Amélie’den ve Alain D elon'dan ibaret sanmamak için o gün bugün hala izlemekten vazgeçemedim.  O dura ğ an halleri,  Fransızcanın  insanı alıp götürmesi,  mutlu  son, e ğ lendirme, sürükleyicilik gibi kaygılar ta ş ımaması,abartıdan uzak yalın  senaryolar  ve oyunculuklarda eklenince en sevdi ğ im filmleri yapan millet olup çıktılar.   İş te  s enaryosunu Serge Frydman ’in yazdığı,  yönetmenli ğ ini  Patrice Leconte ’nin yaptı ğ ı, 1999 yapımlı,  Vanessa Paradis( Adele)  ve  Daniel Auteuil (Gabor)  isimli fransiz oyuncular...

Kuş Koysunlar Yoluna

"Öyle  güzelsin  ki  ku ş  koysunlar  yoluna" Bir  karga  bir  kediyi  öldüresiye  bir  oyuna  davet  ediyordu. Hep böyle mi bu? Bir   ş eyden kaçıyorum bir   ş eyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerle ş emiyorum, kendimi bir yer  edinemiyorum,  kendime bir  yer... Kafatasımın içini,  bir  küçük  huzur  adına  aynalarla kaplattım, ölü ben’im  kendini  izlesin  her yandan,  o  tuhaf  sır  içinden! Pani ğ ini  kukla yapmı ş  hasta  bir  çocu ğ um  ben. Oyunca ğ ı  panik  olan  sayın yalnızlık  kendi  kendine nasıl da e ğ lenir. Niye izin vermiyorsun yoluna ku ş konmasına niye  izin  vermiyorum  yoluma  ku ş  konmasına niye  kimseler  izin  vermez  yollarıma  ku ş  konmasına? "Öyle güz...